ZEYTİNYAĞI TESİSLERİNDE OLUŞAN ATIKSULARIN YÖNETİMİNDE UYULMASI GEREKEN TEKNİK HUSUSLAR TİCARET BORSASINDA GÖRÜŞÜLDÜ

Çanakkale Ticaret Borsası ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliğinde 'Zeytinyağı Tesislerinde Oluşan Atık suların Yönetiminde Uyulması Gereken Teknik Hususlar ' konusunda toplantı 02.08.2018 Perşembe günü Saat.14.00'de Çanakkale Ticaret Borsası Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Zeytinyağı Tesislerinde Oluşan Atıksuların Yönetiminde Uyulması Gereken Teknik Hususlar konusunda yayınlanan 2015/10 sayılı Genelge kapsamında; Bakanlığın bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar ile belirlenen ve Ülkemiz şartları dikkate alınarak hazırlanan teknik esaslara uyulması için İlimiz dahilinde bulunan zeytinyağı işletmeleri ve prina tesislerinin bilgilendirmesi amacıyla düzenlenen toplantıya Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bolat, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Karadağ, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ramazan Eren, Çanakkale Ticaret Borsası Zeytin ve Zeytinyağı Meslek Komitesi Başkanı Ferhan Savran, Borsa Meclis Üyeleri Sinan Erdoğan ve Cengiz Yanmaz, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Uzmanları ve sektör ile ilgili borsa üyeleri katılım sağladı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Çanakkale Ticaret Borsası Zeytin ve Zeytinyağı Meslek Komitesi Başkanı Ferhan Savran; Ticaret Borsası adına bilgilendirme toplantısına katılan haziruna ve sektör kurulu üyelerine teşekkür ederek konuşmasına başladı.

Başkan Savran konuşmasında; “Zeytinyağı sektörü bizim için hakikaten çok önemli. Bunun önemine istinaden bugünde konumuz atıksularla ilgili. Sayın Çevre İl Müdürümüz bizlerle bir toplantı yapmak istedi. Bizde elbette ki İl Müdürümüz ile bir bilgilendirme toplantısı düzenledik. Bizler zeytinyağı sektöründeki firmalar olarak mümkün olduğunca tebliğlere uymaya çaba gösteriyoruz tabi birtakım değişiklikler her sene önümüze geliyor. Tabi bunlarla ilgili değişikliklere uymamız gerektiğini biliyoruz. Bizde ona göre burada kararlarımızı tartışıcağız.”dedi.“Biliyorsunuz biz Borsamızda zeytinyağı komitesi olarak karasuyuyla ilgili daha öncede toplantılar düzenledik. Ayrıca Yunanistan’daki atıksu tesislerini incelemeye Çevre İl Müdürlüğümüzdeki uzman arkadaşlarımızda birlikte gittik. Bizden çok daha iyi olmadıklarını da gözlemledik. Onların da bu konuyla ilgili birtakım sıkıntıları olduğunu gördük.

Bunun dışında sektörümüzün Pazarlama, fiyat istikrarı gibi sıkıntıları da var. Artık dünyadaki fiyat dengeleri tamamen arz talebe göre hareketleniyor. Bizim ürünümüzde özellikle dünyada ciddi ve hareketli piyasası olan bir ürün. En son raporlara göre en büyük zeytinyağı üretimi ve ticareti yapan ülkeler İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus. Bu ülkelerde de geçen yıldan bu yana zeytinyağı fiyatlarında %30’la %18’e kadar bir fiyat gerilemesi aralığı olduğunu görüyoruz. Bu bizim sektörümüz içinde oldukça ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Bu son dönemdeki dolar paritesi bizi biraz daha avantajlı konuma getiriyor gibi olsada yinede bazı sıkıntılarımız var.Tabi ki en önemli şey pazarlama ağı olanaklarımızı arttırmak. Özellikle ihracata yönelik çalışmalarımızı arttırırsak bizim için önemli değer o olacak. Çünkü iç piyasada belirli miktarda tüketiliyor yıllar bazında baktığımız süre içerisinde sürekli olarak gelişen ve artan üretim miktarımız var. Örneğin Tunus ile kıyaslama yaparsak; geçen yıl 280.000 ton üretimleri var. Bunun 200.000 tonunu ihraç etmişler Bizde de 230-280 e yakın bir rakam seti tahminleşmişti. Orada da bizim yaptığımız 90.000 ton gibi bir satışımız var. Şimdi biz Tunusla çok ciddi bir rekabet içinde olup bunu arttırma yönünde bir çabamız olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi burada hepimize görev düşmekte.

Komite Başkanı Ferhan Savran, katılımcılara tekrar teşekkür ederek, toplantının verimli geçmesini diledi.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bolat; toplantıya iştirak eden katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başladı.Müdür Bolat konuşmasında;“Bildiğiniz üzere global dünyada ekonomik çark sanki uluslararası savaşlar gibi sürekli değişim göstermekte, değişik frekanslarda değişen indeks rakamları elde etmekteyiz. Ama İlimiz ölçeğinde baktığımız zaman tarım potansiyelinin içerisinde zeytincilik sektörü de sanki koç başı gibi tabir edebileceğimiz bir faaliyet. Tabi tarıma dayalı bir faaliyet olmasına rağmen hepimizin hassas olduğu bir konu var çevreye etkisi ve çevre çarpanlarına olumsuz etkilerini nasıl bertaraf etmeliyiz. İnsan sağlığı açısından en önemli yiyecek olarak kabul ettiğimiz zeytin ve zeytinyağı bu üretim prosesinde de oldukça rahatsız edici çevreye zarar verici bir unsular içermekte. Şimdi biz burada sektörün önde gelenleri olarak ve İl Müdürlüğü olarak bir aile meclisi olarak düşünüyoruz. Biz bu tür faaliyetleri aile ortamı içerisinde karşılıklı ödevlerimizi karşılıklı görevlerimizi teyit ederek konuşacağız. Bizler nasıl faaliyet göstermemiz gerekiyor, sizler nasıl faaliyet göstermeniz gerekiyor o durumda uzman arkadaşımız Bakanlığın Tebliğini 2015/10 sayılı tebliğini sunacak. Buradan ayrıldığımız zaman hangi noktada olduğumuz neler yapmamız için bir kendimize hareket çizgisi edinmiş olacağız.

Bildiğiniz üzere zeytincilik, zeytinyağı üretiminde daha önce daha fazla 3 fazlı bir sitemle çalışılıyordu. Burada üç fazlı sistemle daha çok su kullanım ihtiyacı ve daha çok karasu ortaya çıkıyordu. Bunun da bertarafı için oldukça büyük lagunlar ya da oldukça büyük alana ihtiyaç duyuluyordu. Şimdiki sistemimizde ise 2 fazlı düşünülüyor bu sistemde daha az su tüketimi daha az kara su daha az atık üretimi aynı zamanda da hatta eğer standartları elde ettiğiniz zaman rahatlıkla kanalizasyon sitemine verecek kadar bir sistem sağlanması öngörülüyor.

Amacımız burada çevreye duyarlı maksimum üretim iyi bir ekonomik girdi elde etmek aynı zamanda kimsenin de rahatsız olmaması için elimizden gelen çalışma yöntemini tayin etmektir. Biz istiyoruz ki hiç kimse hata yapmasın hiç kimseye idari yaptırım uygulanmasın Bunun için bizler saha taraması yapacağız. Sizlerle işletmenizdeki eksikleri beraber tespit ederek, el birliğiyle dil birliğiyle güç birliğiyle iyi bir çalışma düzeni sağlayalım” dedi.

Katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Karadağ konuşmasında; Çanakkale’miz tarım ve hayvancılıkta çok önemli bir yerde. Bitkisel üretimde üretim miktarı bakımından Türkiye’de ilk 10 a giren illerden bir tanesi. Zeytine baktığımız zamanda yaklaşık 325 bin dekarlık bir alanda bir zeytin üretimi yapıyoruz. Buna mükamil 2017 yılında yaklaşık olarak 36 bin ton bir yağ üretimimiz olmuş ciddi bir rakam. Zeytinyağı üretiminde de ülkemizde ilk 5-6 sıradayız. Buda bizi gerçekten mutlu ediyor. Bunun yanında zeytinyağını üretirken çevreye duyarlı olmak, kaliteli üretmek pazarının da buna göre bulmak aramak bu bizim için daha önemli. Bu anlamda bu toplantıya katılımlarınız için çok teşekkür ediyoruz.

Her sektörde üretim var üretimin sonucunda mutlaka çevreye az veya çok zarar veren unsurlar da var. Artık teknoloji öyle bir gelişmiş ki artık çevreye zarar vermemek için her türlü çaba, her türlü teknolojik ürün üretilebilmekte. Bazen henüz daha tam oturmasa bile ama eskiden bakıyordunuz fabrikalarda bacalarda siyah dumanlar her tarafı kaplıyordu ama şimdi eğer ki fabrika sahibi yeterince hassasiyet gösterirse çeşitli teknolojik filtreler çıkmış, veya makineler çıkmış hava kirliliğini minimuma indirdiklerini görüyoruz. Tarımsal faaliyetlerin sonucunda da mutlaka çevreye ekolojiye bir takım zarar veren unsurlar olabiliyor. Bunlardan mesela gübreleme yapıyoruz. Bitkimizin daha iyi yetişmesi için, verim kalitenin yüksek olması için kimyasal gübre atıyoruz. Ama kimyasal gübreyi biz bilinçsiz bir şekilde kullanırsak yerinde, zamanında, dozunda yeterli miktarda atmazsak inanın ki ekolojideki canlıları bir anda yok edebiliriz. Yine bizim İl Müdürlüğü olarak nitrat kirliğini ölçen bir faaliyetimiz var. Çanakkale’de yaklaşık 30’un üzerinde istasyonumuz var. Her ay rutin olarak alınan su numuneleri belli bir ölçümden geçirilir ve bakanlığımıza iletilir. Çok şükür şu ana kadar nitrat kirliği ile ilgili tespitimiz olmadı. Dolayısıyla zeytinde karasu diyoruz buda dünyanın bir

problemi, şu anda dünyada teknoloji ne kadar ilerlese de bu sorunu giderecek ele avuca sığacak bir çözüm henüz getirilemedi. Belki bazı şeyleri daha aza indiren bir takım unsurlar var ama tamamen minimize edececek bir teknoloji geliştirilemedi. Burada üreticimize, sanayicimize ve kamu kurumlarımıza gerçekten büyük iş düşüyor. Geleceğe ümitle bakıyorum. Temennim odur ki herkes üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirirse çevreye en az zarar vermiş oluruz. Toplantının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

Daha sonra Çevre ve şehircilik il Müdürlüğü mühendisi Funda Yalın tarafından Zeytinyağı Tesislerinde Oluşan Atıksuların Yönetiminde Uyulması Gereken Teknik Hususlar konusunda yayınlanan 2015/10 sayılı Genelge ile ilgili ayrıntılı bir sunum gerçekleştirildi.

Sunumun ardından Borsa sektör kurulu üyeleri ile karşılıklı soru cevap şeklinde görüşüldü. Karasu ile ilgili çözüm konusunda çevre ve şehircilik il müdürlüğü ve sektör oyuncuları olarak hep birlikte çevreye duyarlı yapı içerisinde ortak çalışmalar yapılmasına karar verildi