Saygı, sevginin devamlılığı için olması gereken bir etmendir. Saygı yoksa sevginin sürekli olması imkânsız. İşte bu durumda sevgi biten bir şey olmaktan ileri gidemez. Saygı, sevginin başlangıcı olmayabilir lakin onun zirveye ulaşması ve bir tutkunun en üstünü yaşamak isteyenlerin kullanması gereken ve asla çiğnenmemesi gereken bir durumdur. Saygı, insanoğlunun yapısında olan çamurun yoğruluşunda vardır. Saygı, karşıdaki insana değer veriyorum demektir. Karşıdaki insanı saymak ve görmek demektir.
Eski toprak diye hitap ettiğimiz insanlar, birbirlerine toplum içerisinde aşkım, sevgilim, hayatım diye değil. Hanım veya Bey olarak hitap ederlerdi. Bu sözcükler bile başlı başına bir saygının göstergesidir. Şöyle ki, Hanım; eski Türk devletlerinde ülkeyi yöneten kişiye verilen unvan ismi Han’dır. Han ülkeyi yönetir ve ülkesinin yararını düşünerek halkı için gece gündüz çalışan efendidir. Hanın hemen yanında Hanım otururdu. Hanım ise Hanın Hanı anlamına gelen bir sözcüktür.
Eski Türk devletlerinden biri olan Asya Hun İmparatorluğunun en büyük hanı olan Mete Han. Bir gün bir toy toplantısı yapılırken, çinli bir elçi gelir ve sadece han ile görüşmek istediğini dile getirerek tüm beylerin dışarıya çıkmasını ister. Bütün beyler dışarı çıkar lakin Hanın eşi çıkmaz. Elçi getirdiği haberin çok önemli olduğunu söyler ve bu yüzden sadece Hana iletilebilecek bir mesaj olduğunu dile getirerek Mete Hanın eşinin de dışarı çıkmasını ister. Mete han hemen olaya müdahale ederek ben koca Asya Hun İmparatorluğunun Han’ı Mete Han, hemen yanımda oturan saygıdeğer kişi Asya Hun İmparatorluğunun Hanı olan Mete Hanın Hanıdır. “O benim Hanımdır.” diyerek mesajı Hanımının yanında söylemesini emreder.
Koskoca Mete Han dahi eşine böyle hitap ederek onu onurlandırmıştır. Eşe edilen hitap son derece önem arz etmekle birlikte için dolu kişiler arasında dolu olması da ayrı bir önem arz etmektedir. Bu da demek oluyor ki bir ilişki de saygı, öncelikle kişiye söylenen sözden başlar. Daha sonra diğer alanlara doğru yavaş yavaş yayılır. Eşine şşşt, sen oradaki, baksana, hey, karı, bayan diye hitap eden kişi saygı sınırını baştan kaybetmiş demektir. Saygı yoksa sevgi de yoktur veya can çekişiyordur.
Saygı, sorumluluk gerektirir. Kuru kuruya saygı suya yazı yazmak kadar anlamsız ve de gereksizdir. Bu zaten göstermelik saygıdan başka bir şey değildir. Kaldı ki göstermelik saygı gerçek saygıdan kat kat daha zordur. Ama insan insan değilse o zaman o en kolayıdır. Çünkü insan özü gereği sosyal bir varlık olduğu gibi sevgi ve saygı hamuru ile yoğrulmuş vicdan sahibi kişidir.
Sorumluluk kendi üzerine düşen görevi yapmak ve eşine olan saygıdan ötürü ona yanlışlarda bulunmamaktır. Bu dünya da her zaman birilerinden daha güzel ve daha alımlı birileri mutlaka vardır. Bir gün her şey gibi her beden ve her ten yavaş yavaş yok olup eski görkemini kaybedecektir. Lakin sevgiyle harmanlanmış saygının eseri olan birliktelik her zaman tazeliğini ve görkemini korur. Bunu başarmak sorumluluk gerektirdiği gibi partnerine saygıyı da gerektirir. Öyle ki aldatmak bu sorumsuzluğun ve saygısızlığın en aşağılık biçimidir.
Hayvanlar aleminde birkaç hayvan dışında diğer tüm hayvanlar bir de çok eş ile birlikte olur ve bunu nesillerinin devam edebilmesi için yaparlar.. Onlarda sahiplenme mantığı veya vidan mertebesi yoktur. Bu amaçla sahiplenemez.. Lakin insanoğlu vicdan mertebesini almış, sahiplenme duygusuna sahip bir canlıdır. Öyle bir sahiplenme olmalı ki ölüm kadar gerçek ve yaşam kadar dolu olmalıdır. İnsanın hayvandan bir farkı olmalı ki insan olmalı yoksa hayvanlar alemi gibi her önüne gelenle çiftleşmek hayvanlar alemine hoş geldin demektir. Zaten o saatten sonra hayvanların yaşadığı yaşamaya razı olmaya ve etrafında aç kurtlar dolaşmaya başlar.
Demem o ki saygıyı kendi ilişkinizin şahı yapın ve ona uygun yaşayın. Unutmayın ki size yapılmasını istenmeyen şeyin o ilişkide bir yeri yoktur. Ne yaparsan yap kendine tek bir soru sor; Onunda bana bunu yapmasını ister miydim? Cevabına karşılık geleni yap.
Ayşe eşi tarafından aldatılmış ancak Ayşe’nin elinde bir kanıt olmamakla birlikte sadece bir mesaj vardır. Bu mesaj ise eşinin flört sitelerine kaydolduğunu ve oradan mesajlar geldiğini görüp eşinin kendisini aldattığını düşünüp eşiyle kavga ederler.
Ayşe ömrünü verdiği, hayatını birleştirdiği ve gençliğini hibe ettiği eşinden böyle bir durumu yaşaması hayatının mahvolmasını sağlar. Her şeyin boşa olduğunu ve gençliğinin bu işe yaramaz kişi tarafından hibe edildiğini düşünerek günlerce ağlar. Eşi ne açıklama yaptıysa ikna olmadı ve o gün Ayşe bir karar alır. İntikam kararı ve çocukları olduğu için bu adamdan boşanmayacak ama o adamla da birlikte olmayacaktı. Aynı evde kardeş kardeş geçinip gideceklerdi. Nitekim bu karar sekiz yıl boyunca uygulandı. Ama Ayşe’nin sevgi açlığı artar da artar. Bir gün Ayşe birine gönlünü kaptırır ve onunla görüşmeye başlar. Zaman geçtikçe Ayşe bu delikanlıya gönlünü kaptırır ve onunla mutlu olduğunu hissetmeye başlar. Ancak bu zaman diliminde de eşi olan Mahir kendini suçlayıp eşinden defalarca özür diler. Sekiz yıl boyunca eli eline değmemesine rağmen Mahir hatası için her gün özür dileyip çeşitli sürprizler yaparak Ayşe’nin gönlünü almaya çalışır. Bu süreç zarfında ne Ayşe ne de Mahir birbirine asla ama asla saygısızlık yapmaz, birbirlerine son derece kibar ve içten davranırlar. Bir süre sonra Ayşe’nin sevgilisi Bülent .. Ne kadar iğrenç bir insan olduğu hiçbir baltaya sap olamamış ve Ayşe’den aldığı paralarla geçimini sağlayan etrafa da ben şuyum ben buyum diye hava atan bir adam olduğunu görür. Defalarca Ayşe’yi aldatmış ve üstelik Ayşe’den aldığı parayı da karı kıza harcayarak gününü gün eden bir adam olduğu öğrenilir. Ayşe daha sonra bu adam bakar bir de eşi Mahir'e bakar sekiz yıl boyunca eşinin eline eli değmemesine rağmen eşinin ona en ufak bir saygısızlığını görmemiş üstelik her gün ona ufak sürprizler yapmaya çalışmış gece Mahir uyanıp Ayşe’nin üstünü örtüp tekrar yatağına yatmış. Sekiz yıl böyle devam ede dursun Ayşe, Bülent’in çirkinliklerine daha fazla dayanamaz zorda olsa ondan ayrılır. Eşi Mahir ise banyoda dahi Ayşe’nin sırtını keselerken onu zorlamamış ve ona en ufak bir saygısızlıkta dahi bulunmamış. Bu süreçten sonra Ayşe bir anlık ani öfkesine yenik düştüğünü kabul edip eşinin doğum gününde eşiyle artık eskisi gibi olmaya karar verir ve o günden bir hafta sonra baş başa 5 gecelik bir tatile çıkarlar. Her şeye yeniden başlanır ve uzun bir birlikteliğe yeniden yelken açarlar. O günden sonra Ayşe ve Mahir birbirlerine saygısızlık etmediklerinden dolayı sevgileri tekrar alevlenip büyüdü.. Şimdilerde Ayşe ve Mahir 80’lı yaşlarını geçmiş birer aşık çılgın çiftler… Her gün birbirlerinin gözü içine bakarak birbirlerini ne kadar sevdiklerini anlatarak güne başlarlar.
Belki ters bir örnek lakin böyle bir durumda dahi saygı hayat ve ilişki kurtarabiliyormuş. Yani saygını kaybetmediğin sürece her zaman bir şansın olabilir. Belki 5 yıl belki 10 yıl ama illaki mükâfatını alırsın… Seçim ve yaşam tarzı farklı ve sanılmasın ki bu durumu onaylıyorum. Herkesin kendi hayatı ve düşüncesi var lakin burada saygının gücüne odaklanmak hepimize yarar sağlayacağı gibi saygının gücünü de öğrenebiliriz.
Ayşe ve Mahirin yaşam tarzı ve yaşanılanlar bizlere ters gelebilir. Mahirin eşine yapmış olduğu saygısızlık ve Ayşenin eşi Mahire yaptığı saygısızlık onların birbirlerine karşı son saygısızlığı olmuş olacak ki her şey yeniden başladı. Görüldüğü gibi bir saygısızlığın bedeli çok ağır olabiliyor ve ondan sonra iki derede kalıp saygısızlığına pişman olmak var. Mahir ve Ayşe bu ilişkilerindeki saygısızlık limitini doldurmuş, eşlere yapılan saygısızlığın ne gibi sonuçlar getirdiğini öğrenmiş oldular.
Ne yani illa ki, saygının gücünü anlamak için böyle bir olay mı yaşanmalı yoksa olanlardan ders mi çıkarmalı..
Her iki durumda da seçim sizin ve hayat sizin ama unutmayın ki sonradan geri dönüşü olmayan hatalar olabilir. İşte o zaman pişman olmak için geç kalınmış ve zaman geri alınamayacak kadar hızlı, değerli olduğunu anlayacaksınız… Zamanınız varken ilişkinize sarılmak en mantıklı karar olacaktır.
İlişkilerinizde bol saygı ve saygının eseri sevgiyle yoğrulmuş en iyi ilişkiler sorumluluğunu bilen kişilerin olsun…
Saygı ve Sevgiyle Kalın....
DUYGU YILDIZ