Çanakkale İzmir karayolu üzerinde Kaz dağları eteğinde bulunan Nusratlı rampaları diye anılan çile yolu, artık tarihe karıştı. Çanakkale bölgesinin gelişimine katkı sağlayacak bu tüneller, hem ilin hem de ilçenin turizmi ile ticaret ve sosyoekonomik gelişimine katkı sağlayacak bu tüneller, Ayvacık-Küçükkuyu güzergâhın da engelleri kaldırarak, ilçe ile beldeyi birbirine daha da yakınlaştırdı. Dünyanın en uzun köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılmasının ardından, Ayvacık, Küçükkuyu tünellerinin tamamlanmasıyla birlikte Çanakkale’de ulaşım İstanbul’a ve İzmir’e artık daha da kolaylaştı. Ulaşımın kolaylaşması bölge turizmi ile ticaret ve sosyoekonomik gelişim de artmış olacak. Biten bu tüneller sayesinde 12.15 kilometrelik virajlı yolu 9,63 kilometreye indiren Assos ve Troya tünelleri sayesinde neredeyse 1 saat süren bu yol 5 dakika gibi kısa sürede kat edilecek. Açılışını Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yöntemi ile yaptığı Ayvacık-Küçükkuyu güzergâhındaki “Assos” ve “Troya” isimleri verilen 2 tünelin önemine değinerek, 4,6 milyar liralık yatırım ile bu hizmetin tamamlandığını ve bölge açısından bu tünellerin çok önemli olduğunu söyledi. 11 Ekim 2022 tarihinde hükümet tarafından ilçeye yapılan bu hizmet hem şoför hem de ilçede yaşayan halkı memnun etmiştir.
Tüneller bittikten sonra, Ayvacık ulaşım bakımından Küçükkuyu ’ya biraz daha yakınlaşmasıyla birlikte bu bölgede yaşayan halk memnuniyetini dile getirmiştir. Bakın Şehit Eşi Ayşe Şükran Şahin ne kadar güzel bir söz söylemiş. “ŞU DAĞLARI DELMELİ, DENİZİ GETİRMELİ”. Ayşe Şükran Şahin Hanım çocukluğunda Nusatlı rampalarında babasının yaşadığı olayı anlatırken o günleri yaşar gibiydi. Bakın rampalar için neler söylemiş. “ Bizim tankerimiz vardı babamdan. Nusratlı rampalarında iki defa kaza yaptı, devrildi. Arabanın mazotları devrilince asfaltlara aktı. Çocukluğumuzda ve gençliğimizde şunu derdim, şu dağları delmeli deniz getirmeli imece usulü. İnsanlarımız neden boş geziyor çalışmalı herkes. Ben bunları düşünürken dağlar devrildi deniz artık bana çok yaklaştı. Tüneller bir hayaldi gerçekleşti. Bana ne isteğin var diye soruyorlar. Ben de var diyorum. Allah izin verirse daha göreceklerim var. Ayvacık’tan Çanakkale’ye helikopter dolmuş istiyorum. İlçemizden merkeze Çanakkale’ye havadan gitmek. Hayal ya Allah istediklerimi verdi inşallah onu da gösterir. Eskiden İstanbul’a gitmek zor şartlarda gidilirdi. Eşim İstanbul’da asker olduğu için Çanakkale’ye gelmez çok zordu. Çocuklarım küçüktü yollarda perişanlık çekerdik. Gelibolu veya Eceabat’a geldiğimizde deniz ulaşımı yapmak zorundasınız. Birde hava bozuk olduğunda sabaha kadar perişanlık çekersiniz. Ama şimdi öylemi? Boğazın altın gerdanlığı var, İstanbul’dan bastımı marşa ne hava şartı ne gemi bekleme gel Ayvacık’a bitmiş tünelleriyle şimdi ulaşım daha kolay. Ayvacık’tan bağırdı mı İstanbul’dan duyarlar. Eskiden Ayvacık’ın adını bilen yoktu nerede diye sorarlardı. Ama şimdi öyle değil. İstanbul ve diğer illerden Ayvacık artık göç alıyor. Ben yaşadığım bu coğrafyayı ve memleketimi çok seviyorum çocuğum gibi.”
Ayşe Şükran Şahin’in dediği gibi ben memleketimi çok seviyorum demesindeki mana kurulduğu günden bu yana farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, birçok kültürün birlikte yaşadığı zengin bir coğrafyada yer alan Ayvacık, dört mevsimin bir arada görülen iklimiyle, zengin doğal güzellikleriyle binlerce yıldır farklı medeniyetlerin yaşadığı tarihi ve kültürel değerleriyle özel bir coğrafya sunuyor. Tünellerin bitmesiyle artık ilçede yüzler gülmeye başlamış. Tüneller Assos’tan sonra ilçeye değer katmış. Bugün bitmiş tünelleriyle Ayvacık kabuğunu kırarak, organik etiyle, sütüyle, zeytin ve zeytinyağıyla, halısıyla, tarihiyle, doğasıyla emin adımlarla büyüyen, gelişen bir ilçe konumuna gelmiştir. Hoşçakalın.
ERHAN TAYLAN