Sevgili okurlarım
Çanakkale’nin kanayan yarası olan Sosyal Konutlar bölgesi birilerinin oyun tahtası değildir. 55-60 sene önce inşa edilmiş bu toplu konutlar artık ekonomik ömrünü yitirmiş yenilenmesi gelip geçmiştir. Burası ile ilgili birçok siyasi parti ve belediye öneriler sunmuş ama bir arpa boyu yol alınamamıştı. Daha dün yaşanan 7.7’lik deprem ülkemizi yasa boğmuştur. Türkiye deprem kuşağında yer alan bir ülkedir. Kahramanmaraş, Adana, Malatya, Kilis, Gaziantep, Diyarbakır, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Şanlıurfa’da yaşanan depremde şu ana kadar 3381 vatandaşımız hayatını kaybetti. Allahtan ölen vatandaşlarımıza rahmet geride kalanlara sabır dilerim. Sosyal Konutlar Bölgesi diye adlandırılan bu yaşam alanında 8000 bine yakın vatandaşımız yaşıyor. Olası bir depremde burada yaşanacak yıkımdan ve ölümden bahsetmek bile istemiyorum.
Artık herkes taşın altına elini sokma vakti geldi ve geçmiştir. Çanakkale Belediyesi ve siyasiler bu işe el atma zamanı gelmiştir. Çanakkale’nin kanayan yarası olmuş Sosyal Konutlar bölgesi kangren bir yara olmuştur. Artık bu hastaya iyi bir doktor bulup kangreni kesip atmak gerekir.
13 sene önce Çanakkale Belediye Başkanlığı’nın önderliğinde yola çıkılmıştı. 860 konut yıkılacak yerine, belediyenin düzenlediği yarışma sonucunda birinci olan proje bu bölgeye uygulanacaktı. Ama gelin bakın ki bu gün her deprem oluşunda herkesin aklına Sosyal Konutlar geliyor. Evet ilimizde sadece bu bölge haricinde bir çok konut daha var. Ama Sosyal Konutlara acilen müdahale lazım. Burada yaşayan vatandaşlarımız kendi kaderlerine mi bırakıldılar. Burada yaşayan vatandaşlar, oturdukları evlerin sorunlarıyla yıllar içinde kendi hallerine mi bırakıldı. Burada yaşayan halk ve çoğu dar gelirli olan insanlarımız, bundan sonra ne gibi bir yol izleyecek şahsen merak ediyorum. Evler bakımsızlıktan sıvaları döküldü, duvar demirleri çıktı yıkılma noktasına geldi. Deprem güzergâhında bulunan ilimiz, bugün Kahramanmaraş ve değer illerimizde yaşanan afet sonrasını yaşanan olumsuzlukları bu bölgede yaşayan sakinler bizim başımıza da gelebilirdi diyerek, bu bölgede yaşanacak olan depremden sonra canların hesabını ne siyasiler nede bu kenti yönetenler hesap veremez.
Bakıyorum ülkemizde veya ilimizde yaşanan depremlerden sonra ne hikmetse herkesin aklına hemen Sosyal Konutlar geliyor. Neden çünkü burada 860 adet konut var. Bu konutlarda en az 4 kişi yaşasa 3440 kişi eder. Buda partiler için büyük bir oy potansiyeli. Gelen her siyasi biz sizin arkanızdayız diyerek bir sürü sözlerde bulunuyor ama icraata geldi mi kimse ortalarda yok. Bende bu bölgede yaşayan biri olarak artık bizim ve benim gibi burada yaşayan insanların bu laflara karnı tok. Bakıyorsun 13 senedir bir arpa boyu yol alınamamış. Laf salatasıyla peynir ekmek teknesi yürümüyor. Burada yaşayan halk artık yetkililerden somut bir hareket bekliyor. SONUÇ BEKLİYOR…
Sosyal Konutları’n durumu hala belirsiz, yetkililer hala duyarsızdır. Burada yaşayan halk laf ebeliği istemiyor, somut adımlar bekliyor. Belediyeye ait olan yol ve park alanlarının yüzde 25
fedakarlık yaparak evlerimizi yapacak olan müteahhit ve kurum ve kuruluşların kolaylık sağlamasını istiyorlar. Ülkemizde yaşanan bu doğal afetten sonra akla gelen Sosyal Konutlar, ömrünü yitirmiş bu dairelerde yaşayan vatandaşlarımız, neler yapacakları konusunda tedirginler. Deprem sırasının kendilerine ne zaman geleceği konusunda tedirgin olan mahalle sakinleri kara kara düşünmeye başladılar. Şimdi köşe yazımdan soruyorum. Belediye buraya yaptığı sosyal projeden neden vaz geçti. Çanakkale Belediye Başkanlığı her platforma sosyal belediyecilikten bahsediyor, başkan orada yaşan dar gelirli vatandaşa öncülük ve babalık yapması gerekmiyor mu? Buradan yetkili arkadaşlara sesleniyorum, bu binalar artık ekonomik ömrünü doldurdu değişim bekliyor.
Çanakkale Belediye Başkanlığının başlatmış olduğu Sosyal Konutlar projesi 13 senede bir arpa boyu yol almadı. Gelecek vaat eden bu proje zamana bırakıldı ve siyası tartışmanın içinde yok olup gitti. 860 dairenin bulunduğu bu bölgede yaşayan analarımız, babalarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız, yaşantılarını sürdürdükleri bu tabutlarda sıranın onlara geleceği günü bekliyorlar. Bu bölgede yaşayan vatandaşları ortak sesi içe belediyenin ve yetkililerin sınıfta kaldığı. “Bizleri seçim zamanı geldiğinde oy potansiyeli olarak görenler, seçim bittikten sonra bizi kendi kaderimize bırakıyorlar.” diyerek dert yanıyorlar. Benim görüşüm burada yaşan halk hep vaatler verilmiş ama yapılmamış. Seçim zamanı geldiğinde oy potansiyeli olarak görünen vatandaşlar seçim bittikten sonra bir kenara bırakılmışlar. Sosyal Konutlarda yaşayan vatandaşlar mağdur edilmiştir. Bu yerleşim bölgesindeki yaşayan vatandaşlarımız sadece seçim zamanı hatırlanmıştır, ya da deprem zamanı. Bence artık karar zamanıdır. Devletimiz ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu konuya el atması gelmiş ve geçmiştir.
Sonuç olarak bugün gelinen noktada ne belediye nede siyasiler hiç bir kurum burada yaşanacak depremden sonra yıkılan binaların altında kalacak olan bu insanların sorumluluğunun altında ezilirler. “Bu mahallenin değişimi için bir deprem mi olması mı gerekiyor? Ya da birilerinin enkaz altında mı kalması mı gerekiyor.” Bence Çanakkale'de bunun gibi birçok yer var ama burada oturan 860 daire sakini uykuya daldığında acaba nasıl uyuduğunu düşündünüz mü? Artık bu kanayan yaraya neşter vurulma zamanı geldi de geçti. “Bu hastayı iyileştirecek iyi bir doktora ihtiyaç var.” Hem de acilen. Seçim yaklaşıyor bence burada yaşayan vatandaşlarımızın hesap kesme zamanı gelmiştir. Kalın sağlıcakla…
Erhan Taylan