Kalıplara sığmayan, her kararı mantıken ve yaşam standartlarına göre veren her şeye hatta geleceğe bile yön verecek bir nesilden bahsediyoruz. Doğrusunu yol edinen, kılavuz edinen bir neslin nasıl eğitimsizleştirildiği, nasıl keskin bir bıçağın köreltildiğine şahit oluyoruz. Ekonomilerinden çalındığı yetmiyormuş gibi eğitimlerinden de çalınması artık bizlerinde canını acıtmalı. Bir doktor düşünün bu işin eğitimini 6 yılda alması gerekirken 5 yılda alıyor. Dürüst olalım eğitim canımız içinde gerekliyken kimi, neyi emanet edebiliriz? Uzaktan eğitim diye direten sistem neyi hedefler? Nedir amacı?
Şimdi dersiniz ki acı var. Dert var, sıkıntı var. Ancak yine sorar size susturmaya çalıştığınız gençler. Acısı olan insanların psikolojileri bir hayli kötüyken bu nesli eve tıkmak, sosyallikten uzaklaştırmak kısacası eve kapatmak, kurulu düzenlerini bozmak hangi psikoloji kitabında onaylanır?
Hangi psikolog yön verir bu kararı verenlere? Kim kulak asıyor bu gençlere? Bir öğrenci olarak söylüyorum bunu, lise öğrenimi uzaktan eğitime denk gelmiş bir öğrenci olarak. Ne gördüğüm uzaktan eğitimden bir verim aldım ne de yaşantımdan. Arkadaşlık ilişkilerimi organize etmekte bir hayli zorlanmam dışında aile içerisinde maruz kaldığım çatışmaya değinmiyorum bile.
Herkesin hedefi haline gelen bu kuşak okula başlamadan nerede iş bulabilirim dedi. Bende bu kuşaktanım. Çoğu arkadaş masalarında dedikodu dönerken bizim masamızda “Nerede iş bulabilirim?”, “Part time iş imkânı nerede daha çoktur?” vb. cümleler havalarda olurdu. Yani demem o ki siz gençlerin ellerinden hem paralarını aldınız hem hayallerini. Şimdi bunlar yetmedi mi ki sıra eğitimlerine geldi.
Bu gençliğe sokak ortasında fikir belirttiği için “FETÖ’cü” şeklinde itham eden teyzeler, telefonunu çıkar diye nutuk okuyan amcalar vardı. Hepimiz gördük. Gördük ancak sessiz kaldık. Biz gençlerin önlerine engel koyanlara sadece ve sadece sessiz kaldık. Bin bir emekle aile evinden çıkıp yeni ev tutup yeni hayata atılan öğrencilerin yolunu gözledik. Kimimiz merhametli çıktı. Varsa eksikleri tamamlayalım dedi. Kimimizse kuzu görmüş kurt gibi ağzının suyunu akıtıp “Nasıl olsa evde kalacak bari kirama zam yapayım” deyip kutu kadar eve 3000 TL kira istedi.
Bu gençlerin cebine para sıkıştıran insanlardık biz. Öğrencisin lazım olur derdik. Ne ara onların cebindeki paraya meyil eder olduk? Neden böyle olduk?
Şimdi soruyorum kendi kendime ne değişti diye. Zaman değişti, devir değişti. İnsanlar ellerindekilerle yetinmeyi bırakıp başkalarının elinde avucunda ne varsa ona meyil etmeye başladılar. Şimdi dersiniz siz bu cümlelerin uzaktan eğitimle ne alakası var yahu diye. Söyleyeyim. Onuda bizzat ben söyleyeyim. Gözünü para hırsı bürüyen koca koca otel zincirlerine sahip olan insanların depremzedeler için kapısını açamadığı bu günlerde feda edilen bu yolda harcanan yine her zaman ki gibi eğitimimiz oldu. Sanki bunca şey eğitimsizlikten kaynaklanmıyor gibi.