Kalp kırıklıklarımız olabilir. Normaldir de. Derler ya hani yüce Allah taşıyamayacağı yükü vermezmiş kuluna. Bazen çok ağır çok fazla gelir. Dayanamayabiliriz. Kaldıramayabiliriz. Kalbimizin acısının en had safhada olduğu bu günlerde, bu tüm kayıpların yaşandığı topraklarımızın göz yaşıyla sulandığı zamanda kalp kırmamak, günah almamak, yarı yolda bırakmamak gerekir. Herkesin yumuşak bir tarafı vardır. Dünyaya o tarafla geliriz. O tarafın öyle ilk gün ki gibi kalması bizim elimizdedir. Çoğu insanın ailesi tarafından bile sevmediği ve sevilmediği bir döneme denk gelmiş olmak bu hayattaki en büyük lanetim olduğunu düşünüyorum. Bilmem herkes böyle düşünür mü ama 1 saniye sonramız bile belli değilken ve kalbinizde hala birileri varken sevmeyi ve sevilmeyi biliyorken sevin. Sevin ki bu toprakları gözyaşıyla sulanan bu yıkık dünyada yeniden bir umut filizi yeşersin. Kendinizi sevin. Ailenizi sevin. Sevgilinizi, arkadaşınızı yoldan geçen giden kediyi köpeği bile sevin. Sevin ki sevilin. Sevginin bu kadar basitleştirildiği herkesin herkese seni seviyorum dediği bu dönemde yüreğinizde ve kalbinizde gerçek ve kendinize has sevginiz olsun. Siz sevin ve sevilin ki bu çivisi çıkmış dünyada insanlığa dair bir umut kırıntısı yeşersin.